|
Janset Bay - Resim Galerisi
Bu Sözcükler
Thomas Wiloch
Bazen, bu sözcükleri kim okur diye merak
ederim. Sözcüklerin nereden geldiğini biliyorum.
Tam gözlerimin arkasından, kulaklarımın ortasından,
içimden bir yerden çıkıyorlar. Sözcük yapmak
isteyip de onları biçimlendirmek için ağzımı kullan-
mak istemediğimde, sözcükleri benim dışımda hiç
kimse duymadan “söyleyebildiğim” yer işte bu
nokta.
İşte sözcükler buradan gelirler.
Nereye gittiklerini şu anda yalnızca tahmin
edebilirim. Birilerinin içinden çıkan ve kâğıt üzerine
yazıldıktan sonra beyaz temiz kâğıtlara daktilo edilen
ve bir zarfın içinde postalanan bu türden sözcükleri
basmaktan hoşlanan bir dergiye gönderirim onları.
Böyle sözcükleri basmaktan hoşlanan dergiler
vardır. Sonra, bu tür sözcükleri okumaktan hoşlandıkları
için onları satın alan insanlar vardır.
41
1980’li yılların sonlarına doğru bir aralık gecesi
evimde bu sözcükleri bir bloknota yazıyorum.
Yarın işyerine gidince yemek arasında bu sözcükleri
daktiloya çekip bir dergiye yollayacağım. Derginin
editörü onları okuyacak, sonra dizgicisi, derken
matbaacısı
ve sonunda birkaç ay sonra dergi çıkınca
dergiyi satın alanlar okuyacak. Belki de dergiyi satın
alıp bu sözcükleri okuyanlardan birisiniz siz de. Eğer
öyleyse, merhaba.
Ama iş burada bitmiyor. Dahası var. Dergi,
son nüshası satıldıktan sonra da varolmaya devam
edecek. Bütün dünyada raflara, kutulara konacak ya
da bir çekmecenin dibine tıkıştırılacak. Yıllar sonra
dergiyi satın alanlar dergiyi unutunca, birileri ona
rastlayıp sayfalarını karıştıracak ve bu sayfada
durup bu sözcükleri okuyacak.
Durun, daha bitmedi. Belki bu sözcükleri
yazdığım başka sözcüklerle bir araya getireceğim.
Bu büyük sözcük topluluğuna kitap adını vereceğim.
Bu tür sözcüklerle dolu kitapları basan yayıncılar
ve böyle kitapları satın alıp okuyan insanlar vardır.
Belki de o sizsiniz, o gelecekteki varsayımsal kitabı
alan sizsiniz. Eğer öyleyse, merhaba.
Bir süre sonra kitap piyasadan kaybolur. Yıllar
sonra o kitabın bir nüshası bir sahafın rafında
ortaya çıkabilir. Bir müşteri bakınmaktadır, zaman
öldürmeye yarayacak bir şeyler bulma umuduyla
42
kitap raflarına bakmaktadır. Bir kitaba takılır gözü,
şöyle bir bakar, bu sözcüklere gelince durup onları
okur.
Ya da bir sonraki yüzyılın ortalarında uzak
bir şehirdeki bir dükkânda bir müşteri bir koridorda
elinde bu kitapla (tozlanmış ve hırpalanmıştır artık)
durmaktadır ve sessizce bu sözcükleri okumaktadır
kendi kendine, sözcükleri kafasının içinden, gözlerinin
arkasından ve kulaklarının ortasından çıkan
alçak bir sesle telaffuz etmektedir. Durup kendi
kendine sorar, acaba bu sözcükleri yazan adam
kim? Nasıl biriydi? Bu sözcükleri yazmaktaki
amacı neydi?
Eğer bu kişi sizseniz, ölü bir adam size merhaba
demektedir. Bir sonraki yüzyıl nasıl bir şey?
İşte, her birimiz birbirimize yabancı olsak
da bu sözcüklerin sırrını paylaşırız ve bu sözcükler
onları okuyan herkesin içinde yeniden bedene bürünerek
yaşamaya devam ederler
Jansetbay.com ~
Site Info
Whois
Trace Route
RBL Check
|
|
|
|